Akciğer Damar Tıkanıklığı ve Tedavi Yöntemleri

Akciğer soluk alıp vermemize yarayan bir organdır. Vücudumuzdaki en önemli organ olarak nitelendirilen bu organda fazla sayıda damar bulunmaktadır. Zamanla belirli nedenlerden dolayı bu damar tıkanmaktadır. Kan sulandırıcı ve pıhtı eritici ilaçlar ile bu rahatsızlık ortadan kalkmaktadır.

Akciğer Damar Tıkanıklığı

Akciğer hava soluyan omurgalılarda temel organdır. Yeni doğan bebeklerde bu organ ilk başta pembe renktedir fakat zaman geçtikçe gri rengi alır ve bu renk yaşlılıkta nerdeyse siyah olur. Bunun nedeni nefes alırken hava ile çektiğimiz toz ve diğer maddelerdir. Sigara içenlerde durum daha belirgin gözlenmektedir. Bu organımız vücudumuzda kalp gibi en önemli organlardan biri hatta ilki olduğu için damar yönünde de zengindir. Uykumuzda bile çalışan bu organımızın damarları da durmaksızın kan alışverişini sağlamaktadır. Fakat belirli nedenlerde ötürü bu damar zamanla tıkanabilmekte ve hatta işlevsiz hale gelebilmektedir. Bu insan sağlığı açısından son derece kritik bir durumdur. Dikkate alınmadığın oluşan akciğer damar tıkanıklığı sonucu ölüme kadar gitmektedir.

Nedenleri

  • Kalp hastalıklarından özellikle kalp damar hastalıkları ve yüksek tansiyon pıhtı oluşumu riskini arttırarak vücudumuzdaki diğer damarla gibi bu damarında tıkanmasına neden olabilir.
  • Özellikle akciğer kanseri, meme kanseri ve diğer kanserler vücudumuza yayılım göstererek pıhtı oluşturma riski olduğu için akciğer damar tıkanıklığına neden olabilir.
  • Uzun süreli hareketsizlik ve doktorlar tarafından verilen uzun süreli istirahat
  • Ameliyat ve çeşitli hastalıklarda ilaç olarak kullanılan kimyasal maddeler
  • Ameliyat sırasında verilen anesteziler
  • Sigara kullanmak
  • Fazla kilosu olanlarda vücuttaki yağ oranı arttığı için vücutta oluşabilecek pıhtı ihtimali de artar ve akciğer damar tıkanıklığına neden olur
  • Hamile kişilerde kullanılan doğum kontrol hapları
  • Çeşitli nedenlerden ötürü kadınların aldığı östrojen hormonu takviyesi
  • Hamilelik başlı başına zor bir süreçtir. Bu süreçte zaman geçtikçe karnımız büyür ve hareket kabiliyetimiz azalır. Bundan dolayı Akciğer ve diğer damar tıkanıklığı rahatsızlığına sebep olabilir
  • Fazla alkol tüketimi ile kılcal damarlar ile dokular arasında gerçekleşen madde alışverişinin düzeni bozulacağı için başta ödem olmak üzere akciğer damar tıkanıklığına da yol açabilir.
  • Travma , inme geçiren kişilerde

Belirtileri

  • Nefes darlığı
  • Sık soluk alma
  • Göğüs ağrısı
  • Çarpıntı
  • Kan tükürme
  • Bacakta oluşan ağrı, şişlik ve ısı artışı
  • Sık sık tansiyon düşüklüğü
  • Damar tıkanıklığından dolayı oluşan kalbe aşırı yüklenme sonucu ağrı

Teşhis Konulması

Bu rahatsızlığın belirtileri oluşan ve bundan şüphelenen kişiler kesinlikle göğüs hastalıkları doktoruna görünmelidirler. Kesin sonuç ise yapılan ilaçlı akciğer tomografisi ile belli olur. Eğer bacaklarda pıhtı oluşumu varsa bacaklardaki toplardamarlara ultrason yardımı ile bakılarak pıhtının kaynağı tespit edilir. Kalp ile ilgili bir şikayet varsa da kalp bulguları izlenerek sonucu tespit edilebilir.

Görülme Sıklığı

Bu hastalık her yıl her 1000-1500 kişiden birinde görülmektedir. Bu rakam az gibi dursa da dünya nüfusuna bakılarak hesaplandığında yaklaşık her yıl 7.000.000- 7.600.600 kişide görülmektedir.

Tedavisi

Akciğer damar tıkanıklığı hastalığının tedavisindeki amaç oluşan pıhtının yok edilerek akciğer dokusun yeterince oksijen alabilmesi ve kanın özgürce dolaşabilmesidir. Tedavisinde bazı hastalar hastanede 6-7 gün süre yatırıldığı gibi bazıları da evde tedavi görmektedir. Tedavisinde hastaya kan sulandırıcı verilir. Bununla beraber damardaki pıhtı erimeye başlar ve kalan pıhtı vücudun savunma sistemi tarafından eritilmesine bırakılır. Fakat bazı hastalarda tedavi yöntemi değişmektedir. Örneğin tansiyon düşüklüğü olan hastalarda kan sulandırıcı ile beraber pıhtıyı eritmek için de kimyasal ilaç verilir. Genel olarak hastalarda tedavinin başlangıcında maksimum verim alabilmek için kan sulandırıcı 1 hafta süre boyunca iğne yolu ile vücuda verilir.  Bu tedavi süresi 1-2 ay sürdüğü gibi bazı kişilerde hayatı boyunca devam edebilmektedir. Kan sulandırıcı ilacın dozunun yeterli olup olmadığını anlamak için INR testi yapılır ve bu teste göre ilaç dozu tekrar ayarlanır. Bu ilaçların nihayetinde kimyasal ilaç olmasından dolayı bir riski vardır. Bu ilaçların kullanımına bağlı olarak kanamalar oluşabilmektedir. Bu oran pıhtı eriticiye oranla kan sulandırıcı ilaçta daha azdır. Fakat akciğer damar tıkanıklığı hastalığından ölüm riski düşünüldüğünde bu oran çok çok düşüktür. Kan sulandırıcı kullanılamayan hastalarda bunun yerine vücudun ana toplardamarı olan Vena Kava’ya süzgeç takılmaktadır. Bunun haricinde bu iki ilacın da kullanımı mümkün olmayan hastalarda pıhtı ameliyatla da çıkarılabilmektedir.



Kullanıcı Yorumları ve Oyları 1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (Sizin oyunuz ilk olsun)
Loading...

© 2017-2024 – Kan damarları ve Hastalıkları

Bu sitedeki tüm makaleler tamamen bilgilendirme amaçlıdır! Anlatılan tedavi yöntemleri, ilaç isimleri ve beslenme önerileri doktor ve diyetisyen kontrolü olmadan uygulanmamalıdır. İletişim ve Reklam Formu