Ana Aort ve Ayrılan Dalları Görevleri Hakkında
Aort dalları ile başlayan ve arteryel sistemi oluşturan çok geniş bir damar ağından söz edilebilir. Bu damarlar sayesinde tüm organlar ve dokular beslenir.
Aort, vücudumuzun her noktasına ulaşan temiz kanın geçtiği en büyük damardır. Kalpten çıkan ve vücuda farklı arterler üzerinden yayılan kanın ana yoludur.
Aort ve Ayrılan Dalları
Aort ile vücudun tüm kan ihtiyacı sağlanabilmektedir. Bu sebeple arter denildiğinde de ilk akla gelen damardır. Aort dalları çok yönlü olarak yayılır ve en ufak dokuya kadar farklı damar boylarında ilerler. Damar yapılarında görülen farklılıkların organlara ve dokuya odaklı değişebileceği aşikâr. Burada aort üzerinde yaşanabilecek en ufak bir tıkanıklık veya pıhtılaşmanın sebep olabileceği ciddi hasarlardan söz etmemiz gerekiyor. Günümüzde Aort dallarını görevlerine göre ayırmak gerek.
Ellerimize, ayaklarımıza ve tüm organlara ulaşan damar ağının başlangıç noktasını ele alıyoruz. Öncelikle kalp anatomisi ile başlayarak söz etmek daha yararlı olacak. Çünkü anatomik olarak arteryel sistem üzerinde aort dallarını incelemek için bunu bilmek durumundayız.
Kalbin asıl görevi sağ atrium ile odacığına gelen oksijeni yitirilmiş kanın sağ ventrikül üzerinde akciğerlere geçişini sağlamakla başlar. Ardından akciğerde oksijenle dolan kan hücreleri pulmoner ven aracılığıyla sol atrium üzerine geçer. Burada da sol ventrikül ile aort kapağına kadar ulaşması sağlanır. Tüm bu işlemlerde kalbin yapısı ve kasılmaları önemlidir. Aksi halde hiçbir hareket olmaz. Aort kapağının açılmasıyla Aort dallarına doğru ilerleyen oksijen yüklü temiz kanın tüm vücuda dağılımı sağlanır.
Kalpten çıktıktan sonra tüm vücuda yayılan bir damar ağı olarak düşünebilirsiniz. Keza Arteryel sistemi genel anlamda üç ana maddede incelemek mümkün.
| Ana Aort Dalları | |
| Descendan Aort | İllak artere kadar ilerleyen ve batın organları besleyen arterlere ayrılan yapıdır. İnen Aort olarak anılır. |
|
Ascendan Aort |
Kalp üzerinden arkusa devam eden, kalbin arteryel sisteminin kilit noktasıdır. Çıkan Aort olarak anılır. |
| Arkus Aorta | Beyin ve yatay olarak ulaşılabilen tüm organları besleyen dalları içerir. Subklavin ve Karotis arterler için önemlidir. |
Aort Dallarının Görevi
Aort dalları inen ve çıkan aort haricinde Arkus aorta olarak tanımlanmaktadır. Fakat vücudumuzda bu aort dalları ana yolları temsil edebilir. Birde bu uzantıların bölünerek organ ve dokulara ulaşmaya başladığı daha ufak yapılar vardır.
Basit bir örnekle Arkus Aorta tarafından açılan ve beslenen arterlerin arasında Sağ Subklavian Arter ile Karotis Arter vardır. Fakat bundan önce Arkus Aortun Trunkus Brakiosefalikus olarak ayrıldığını görürüz. Sonrasında da sağ ve sol Subklavian ile Karotis arterler olarak devam ederler.
Aslında Aort dalları incelendiğinde vücudumuzda arteryel yapının ana hatları olduğu için ilk başta söz edilmesi gerektiğini görebilmekteyiz.
Brakial Arter
Dirsek ve kol boyunca devam eden, ilerlediğinde ise Radial ve Ulnar olarak ikiye ayrılarak ele doğru giden arter yapısıdır. Hatırlayacağınız üzere Radial arter üzerinden bilekte nabız ölçümü yapılabilmektedir.
Brakial Arter olarak başlayıp Ulnar arter olarak devam eden yapıdır. Dirsekten aşağıda başlar ve elimizin dokularını hayatta tutar. Elimizi kullanabilmemizi sağlayan en önemli unsurlardan birisidir.
Radial Arter
Ulnar ile elimizi kullanmamızı sağlayan diğer besleyicidir. Bileğe doğru giden, nabız alınabilen ve yüzeye yakın arterler arasındadır.
Palmar Ark
El içerisinde parmakları besleyen ve elin kullanım açısından en önemli yapısını oluşturan ağdır. Radial veya Ulnar yapı üzerinden rahatlıkla beslenebilir.
Yukarıda standart bir Aort dalının nasıl ilerlediğini görüyoruz. Tabi ki bunu tüm vücudumuz için ayrı ayrı arter yapılarıyla sağlamaya devam etmektedir. Thoracica aorta denilen damar yapısının göğüs boşluğuna, Subklavian ile beynin arka kısmı ve sternumun dolaşımına, Aksiller arter vasıtasıyla Subklavian kanalın devamı olarak gözlemleyebiliyoruz.
Tabi ki Thoracica yani Torasika Aorta göğüs boşluğunda birçok farklı arteri besleyen ana damar olarak görülebilir. Bakıldığı zaman Aort dalları kendi içerisinde anatomik bir yapıya sahiptir. Tıpkı diğer organ ve dokularımız gibi ciddi bir biçimde bize yaşamı bağışlayan unsurlardır.
Aort dalları üzerinde oluşabilecek herhangi bir inflamasyon veya tıkanıklık hayati risk oluşturabilir. Bunun nasıl bir arter üzerinde olduğu ise sonucu etkileyecektir. Aort üzerinde yaşanan her sorunun risk faktörü taşıdığını biliyoruz. Buna ek olarak devam eden arter dalları arasında oluşabilecek tıkanmalara anında müdahale edilerek felç, inme gibi sonuçların önüne geçilmesi mümkündür.
(Sizin oyunuz ilk olsun)
Loading...