Asendan aorta dilatasyonu
Aort vücudumuzdaki ana toplardamarların en büyüğü ve en önemlisidir. Bu damar ismini bulunduğu yere göre alır. Kalpten çıkan ve beyine giden damara asendan denilir. Bu damarda oluşan şişliklerin nedenlerinin bazıları önlenebilir. İlacı tedavisi yoktur fakat günümüzde kullanılan tedavi yöntemi olduka sağlıklı ve pratiktir.
İçindekiler
Aort Damarı
Aort damarı kalpten çıkan ve tüm kanı tüm damarlara taşımakta görev alan en büyük ana atar damarımızdır. Hangi bölgede bulunuyorsa ona göre isim alır. Kişinin boy, kilo faktörünü de göz önünde bulundurarak dakika da ortalama 5-6 litre kan taşır. Kalbin atma gücü ve kişinin durumuna bağlı olarak bu kanı taşırken bir basınç oluşur. Bu basınç değeri ortalama 110 mmHg’dir. Halk arasında çok kullandığımız ”tansiyon” kelimesi de aslında buradan gelmektedir. Yani kişinin ölçülen kan akış hızı değeri tansiyonunu verir, çeşitli sebeplerden ve hastalıklardan dolayı bu değer artıp azalabilir.
Bu damarların normal koşullardaki çapı 2.5 cm’dir. Diğer damarlara kıyasla bu kadar geniş çapta bir başka damar bulunmamaktadır. Fakat çeşitli sebeplerden ötürü bu damar çapı balonlaşabilir yani halk arasındaki söylenişiyle şişebilir. Bu durumun gözlemlenmesine anevrizma (dilatasyon) denir. Gene bulunduğu bölgeye göre isimlendirilir. Kalpten beyine giden, ayrılmadan biten aort damarlarında görülen şişliklere asendan aort anevrizması denilir.
Asendan Aort Anevrizması
Hastalık aslında insanda etkisini çok göstermeden sinsi bir şekilde ilerler ve yayılır. Genelde oluşan belirtiler sonucunda farklı bir hastalık tahmininden dolayı doktora gidilir ve orada doktorun incelemesinden sonra şans eseri bulunur. Yapılan araştırmalara göre 55+ insanlarda görülme ihtimali 100000 insanda 25 kişidir. Ülkemizde yılda yaklaşık 3500 insanda görülme ihtimali vardır. Ülkemizde henüz yeterli seviye bu hastalığın tespiti için tarama programı bulunmamaktadır.
Asendan Aort Anevrizması Sık Görülen Hastalar
- Ailesinde bu hastalık bulunan kişiler
- İlerleyen yaştaki insanlarda çeşitli sebeplerden dolayı
- Sigara kullanan kişilerde
- Çok sık alkol kullanımı gözlenen kişilerde
- Doğuştan kalıtsal hastalık bulunan kişilerde
Bu anevrizma(dilatasyon) sonucunda damar çapı olması gerekenden daha fazla olur. Hastalığın ilerlemesine bağlı olarak damar dayanamaz ve patlar. Bu olaya rüptür denilir. Bu nedenden dolayı bu hastalık ölüme kadar gidebilir. Bundan dolayı hastalık bu evreye gelmeden hasta tedavi olmalıdır. Tedavi olacağı yöntem de bu hastanın durumunu belirlemektedir.
Aort Dilatasyonuna
Belirli evreye ulaşıldığında zayıf olan kişilerde dışardan bu damarın atışını hissedebiliriz. Fakat bu tıppi bir yöntem değildir. Sadece bu hastalık gözlenen hastalardan çıkarılan genel bir sonuçtur. Esas yöntemi bu bölgeye yapılan tomografi sonucu ile belirli olur.
Aort Dilatasyonunun Önlenmesi
Kalp ve damar hastalığına yol açan çoğu neden bu hastalığa da yol açmaktadır. O yüzden kalp ve damar hastalığına yol açan nedenleri günlük hayatımızda azaltırsak nispeten önlemiş oluruz. Örneğin sigara tüm kalp ve damar hastalıklarına neden olmaktadır. Bu yüzden bu hastalığı önlemek için sigara içen kişilerin günlük içim sayısını azaltmalı ve hatta mümkün olduğunca içmemeye özen göstermelidir. Fakat kalıtsal nedenlere bir çözüm yoktur. Ayrıca bu hastalık için kullanılabilecek ilaç tedavisi de bulunmamaktadır.
Aort Dilatasyonunun Tedavisi
Bu hastalık bulunduktan sonra günümüze kadar tedavi yöntemlerinde büyük gelişmeler gözlemlenmiştir. Eskiden bu hastalığın tedavisi için hastalıklı bölge uzun ve derin bir şekilde kesilerek açılır, hastalığın bulunduğu damar kesilerek alınır ve yerine suni bir damar takılırdı. Bu tedavi şekli sonucunda hastalar 2-3 gün hastanede yoğun bakım ünitesinde, daha sonra hastanın durumu da göz önünde bulundurularak 6-7 gün hastane kaldıktan sonra taburcu edilirdi. Şimdilerde uygulanan tedavi yönteminde ise dilatasyonun bulunduğu bölge küçük bir şekilde açılır, hastalığın stent takılarak geri kapatılır.
Bu cerrahi operasyon sonucunda hasta 2-3 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edilir, 1-2 hafta sonucunda hasta geri eski hayatına dönmektedir. Eski olan yöntemde bölgenin uzun bir şekilde açılması sonucunda kana nedeniyle kullanılan kan kaybı ve enfeksiyon riski çok fazladır. Fakat yeni geliştirilen yöntem ile bölgenin küçük bir şekilde kesilmesine bağlı olarak kan kaybı ve enfeksiyon riski diğerine göre yok denecek kadar azdır. Her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatta da ölüm riski vardır fakat hastanın bulunduğu durum göze alındığında bu risk çok çok küçüktür.
Ayrıca ana atardamar dilatasyonundan dolayı bu ameliyatı olan kişilerin yorumlarına göre bu yeni yöntemle ameliyat olmak çok daha kolay ve ağrısız olmakla birlikte eski hayatına dönme süreleri de az olduğundan bu ameliyatı olmalarını tavsiye etmektedir.