Femoral Arter’in Tanımı, Görevleri ve Risk Faktörleri
Femoral arterin ne olduğu, yapısı, veni oluşturan anatomi, vücutta hangi görevleri yerine getirdiği ve karşı karşıya kalabileceği risk faktörlerine dair makale.
Femoral Arter
Kalbin pompalamış olduğu kanı tüm vücuda aktaran damarlara atardamar (arterial) denmektedir. Bu atardamarlardan birisi olan femoral arter nedir sorusunun yanıtı burada yatmaktadır. Atardamarların taşıdığı kan oksijenize olmuş kandır ve hayatiyetin devamı açısından yüksek öneme haizdir. Vücutta dolaşımda olan kanı kalbe pompalayan damarlara ise toplardamar (ven) denmektedir.
Diğer bir soru olan femoral arter nerede sorusu ise kasık bağının alt kenarından başlayarak karnın ön duvarı, kasık, uyluk kasları ve dış genital bölgeye doğru devam eden atardamara femoral arter (femoral arterial cannula) denir şeklinde cevaplanabilir. Kasıklardan başlayan ve diz bölgesine kadar ilerleyen atardamarlardır.
Kalpten gelen kanı pompalayan femoral arter anatomisi üç katmandan oluşmaktadır. Bunlar tunica adventitia (dış çeper), tunica media (orta çeper) ve tunica intima (dış çeper) olarak adlandırılırlar. Oldukça geniş bir alanda oksijenlenmiş kan sağlamakta olan geniş bir kan dolaşımı sistemini gerçekleştirmektedir.
Femoral arter ve ven anatomisi
Femoral arter dalları olarak kabul edilen anterior tibial, posterior tibial ve peroneal arterler her biri birbirine eşlik eden venler aracılığıyla birleşirler ve birleşen bu venler popliteal veni meydana getirir. Vücutta yukarıya doğru çıkarken birleşen bu venlerin oluşturduğu femarol arter anatomisi kasık civarında derin femoral ven ile buluşarak ana femerol veni meydana getirir. Bu damar sisteminde derin ve yüzeysel olarak adlandırılmakta olan iki ana dal mevcuttur.
Bu bölgedeki bulunmakta olan derin venler bacaklarda bulunan kirli kanı akciğerlere gönderme işini gerçekleştirmektedirler. Yukarıda bahsettiğimiz arterler çift olarak diz altı seviyesinde bulunurlar, diz seviyesinde birbirleriyle birleşerek tek damar haline gelirler. Vücudun diz seviyesinde birleşen bu damarlar uyluk seviyesinde femoral arter adını almaktadır. Kasık seviyesindeki damarlara ise iliak ven adı verilmektedir. Her iki kasıktan dize kadar olan bölgede yer alan atardamarlardır.
Görevleri
Arterler vücuttaki hücrelerin ihtiyaç duyduğu oksijeni ve besini taşımakla kalmaz, aynı zamanda diğer bir takım görevlerini de yerine getirirler:
- Ph düzeyini ayarlamak
- Karbondioksit ve atık taşınımı yapmak
- Plazma ve protein akışkanlığını sağlamak
- Bağışıklık sistemini desteklemek
- Solunum sisteminin sağladığı oksijeni vücuda dağıtmak bunlardan bazıları olarak listelenebilir.
Kimi atardamalar nabız alınabilen damar olarak kullanılabilirler. Arterler aracılığıyla alınan nabız periferik nabız olarak adlandırılır. Femoral arter bu şekilde nabız alınabilen damarlardan birisidir. Özellikle çocuklarda görülen aort koarktasyonunun teşhisinde bu arterden nabız alınamaması teşhiste kullanılan en önemli yöntemdir.
Arterler vücuttaki hücrelerin ihtiyaç duyduğu oksijeni ve besini taşımakla kalmaz, aynı zamanda diğer bir takım görevlerini de yerine getirirler.
Risk Faktörleri
Arterler için en önemli risk faktörü meydana gelebilecek olan bir tıkanmadır. Arterlerdeki damar tıkanmaları çoğunlukla damar sertliğinden meydana gelir, kan pıhtılaşmasından kaynaklanan damar tıkanıklıkları ise nadiren görülmektedir. Bacaklarda meydana gelen damar tıkanıklıklarının en çok görüldüğü damarlar işte bu arterde bulunan damarlardır. Sıklıkla da tıkanıklık görülen yer yüzeysel femoral atardamar tıkanıklığıdır. Buradaki tıkanıklıklar genellikle kişinin yürüyüş yapmasıyla belirtilerini gösterir, uyluk ve diz altında hissedilen ağrılar bu arterden kaynaklı olan tıkanmalara işaret edebilir.
Teşhis ve tedavi edilmezse çok ciddi boyutlarda komplikasyonlara neden olabilecek arterin tıkanması olarak kendisini gösteren risk faktörleri arasında şunları sayabiliriz:
- Sigara
- Cinsiyet
- Genetik
- Stres
- Obezite
- Hipertansiyon
- Diyabet
- Yüksek kolestrol
- Hiperhomosisteinemi
Arter sorunlarıyla karşılaşmak erkeklerde kadınlara oranla daha yüksek oranda görülmektedir. Aynı zamanda yaş ilerledikçe rahatsızlığa yakalanma ihtimali de artmaktadır.
Arterler için en önemli risk faktörü meydana gelebilecek olan bir tıkanmadır.
Özellikle sigara kullanımı ve diyabet en önemli risk faktörlerindendir. Sigara kullanımı tıkanma riskini yedi kat artırırken, diyabetiklerde yakalanma oranı diyabetik olmayanlara oranla dört kat daha fazladır.