Kılcal Damar Tıkanıklığı Nedir, Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?
Bacaklar başta olmak üzere; kalp, beyin ve karaciğerde ortaya çıkabilen kılcal damar tıkanıklığı, tedavisinde geç kalındığı takdirde ölümcül niteliklere sahip olan bir hastalık olarak tanımlanabilir.
İçindekiler
Kılcal Damar Tıkanıklığı
Kılcal damar tıkanıklığı hakkında detaylı bilgi vermeden evvel kılcal damarların yapısında genel ifadelerle bahsetmek, şüphesiz hastalığın anlaşılması noktasında faydalı olacaktır.
Kılcal damarlar; dolaşım sisteminin temel elemanları konumunda bulunan toplardamar ve atardamarlar arasındaki bağlantıyı sağlayarak dokulara kan ve madde iletiminde görev alan ve tek katlı çeperleri dolayısıyla kırılgan bir yapıya sahip damarlar olarak ifade edilebilir.
Kılcal damar tıkanıklığı ise; kılcal damarların yapısının birçok farklı nedenden ötürü bozulması dolayısıyla vücudun birçok farklı yerinde ortaya çıkabilen ve tedavisinde geç kalındığı takdirde bireyin hayati fonksiyonlarını durdurabilecek düzeye gelen bir hastalıktır.
Toplumsal bir yanılgı olarak kılcal damar tıkanıklığının yalnızca bacaklarda ortaya çıkan bir hastalık olduğu ifade edilse de durum böyle değildir. Beyinde, kalpte hatta karaciğerde dahi kılcal damar tıkanıklığının görülme olasılığı vardır. Bu nedenle de hastalığı değerlendirirken tek bir bölgeyle sınırlı kalınması yanlış olacaktır.
Hastalığın temelinde yatan iki etkeni şu şekilde detaylandırmak mümkündür:
- İlk paragraflarda da belirtildiği gibi kılcal damarların çeperleri tek katlı bir zardan oluşur ve yapısal olarak diğer damarlara kıyasla daha incedir. Çeperlerin ince olan yapısı olağan dışı kan basıncına maruz kaldığı takdirde tahribata uğrayacak bu durum ise damar tıkanıklığına sebep olacaktır.
- Bireyin beslenme tarzına ve genlerine bağlı olarak hastalığı ortaya çıkartabilecek bir diğer durum ise; kolesterol yani yağ miktarıdır. Özellikle yağ molekülleri kılcal damarları tıkayarak görevlerini yerine getiremez hale gelmesine sebep olabilir.
Hastalık hakkında genel olarak bilgi verdikten sonra sırasıyla hastalığın belirtileri ve tedavisinden bahsetmek konu bütünlüğü açısından faydalı olacaktır.
Kılcal Damar Tıkanıklığı Belirtileri
Kılcal damarların hastalık nedeniyle görevini tam anlamıyla yerine getiremediği dikkate alındığında hastalığın en önemli semptomlarından birisinin; problemin meydana geldiği bölgede morluklar ve kızarıklıklar ortaya çıkması olduğu net bir şekilde görülecektir.
Bu noktada hastalığın meydana geldiği bölgeye bağlı olarak semptomların da değişkenlik gösterdiğini belirtmek gerekir.
Örneğin; kalp dokusundaki damarların yapısı bozulduğunda hastalığın semptomları; nefes darlığı ya da kalp çarpıntısı olacaktır. Fakat, bacak bölgesinde meydana gelen bir damar tıkanıklığında temel semptomlar; bacaklarda şişlikler, ağrı ve morluklar olarak ortaya çıkacaktır.
Bu bağlamda bakıldığında; hastalığın vücudun birçok bölgesinde ortaya çıkabilme olasılığının teşhisi dolayısıyla da tedaviyi zorlaştırdığı ifadesi yerinde olacaktır.
Genel bir ifadeyle toparlanacak olursa; özellikle kol ve bacak bölgesinde kronik olarak morluk, ağrı ve kızarıklık şikayetinde olan bireylerin vakit kaybetmeden hekim kontrolüne başvurması ve muayene olması gerekir.
Kılcal Damar Tıkanıklığı Tedavisi
Hastalığın tedavisiyle ilgili ilk olarak belirtilmesi gereken; yapısı bozulan kılcal damarları tekrar eski haline getirmenin mümkün olmadığıdır.
Hastalığın tedavisinde kullanımı gündeme getirilen teknikleri sıralamak ve detaylandırmak istersek;
- İlaç Tedavisi: Uzman hekimler tıkanan damarlar nedeniyle kan akışının tamamen durmasını engellemek amacıyla kan sulandırıcı ilaç kullanımı tavsiye ederler. Fakat ilaç kullanımı hastalığın tedavisinde tam anlamıyla etkili olamadığı gibi birçok farklı problemin ortaya çıkmasına da neden olabilir. Bu nedenle; ilaç kullanımıyla tedavi seçeneği her yönüyle değerlendirilmeli ve daha yapılacak bu kapsamlı değerlendirmeden sonra karar verilmelidir.
- Lazer Tedavisi: Lazer tedavisi, basit bir yöntem olması ve kısa sürede etki göstermesi ile son dönemde popülerliğini önemli ölçüde arttırmış bir tekniktir. Genel olarak kullanıldığı gruplar; bacak ve kol bölgesinde kılcal damar tıkanıklığının estetik yönden kötü bir görünüm oluşturduğu hastalardır. Tedavi sonrasında ortaya çıkması muhtemel yan etkiler bu yöntemin en büyük dezavantajıdır.
- Cerrahi Yöntemle Tedavi: Bir diğer ismi damar açma işlemi olan cerrahi yöntemde başarı olasılığı hemen hemen diğer yöntemlerle aynıdır. Kılcal damarların çeperlerinin kırılgan olması ve damar çapının oldukça ufak olması bu yöntemden tam anlamıyla verim alınamamasının nedenlerinin başında gelir.
Belirtilen tedavi yöntemlerinden hangisi tercih edilirse edilsin; bireyin yaşam ve beslenme tarzında etkili düzenlemeler yapmadan hastalıktan tam manasıyla kurtulması mümkün değildir. Bir diğer ifadeyle; hastalığın ana tedavisine ek olarak birtakım yanal tedavi etkenlerinin kullanılması tedavinin başarı yüzdesinin şüphesiz yükseltecektir.
Kaynaklar
- http://dergipark.gov.tr/download/article-file/183764
- http://web.itu.edu.tr/gulmezt/BIO102/bio102chapt12-TR.pdf
- https://www.dicle.edu.tr/Contents/d9ce4a09-5380-4c34-b1de-d4700b9aa9e2.pdf
- http://www.migesplus.ch/fileadmin/Publikationen/Herzhaft_gesund_tuerkisch.pdf
- http://www.jcam.com.tr/files/JCAM-4318.pdf