Takayasu Arteriti Tanı Kriterleri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Takayasu arteriti, Asya kökenli bayanlar arasında daha yaygın olan bir damar vaskülitidir. Geniş kan damarlarının inflomasyonuna vaskülit adı verilmektedir.
Takayasu Arteriti
Takayasu arteriti, aort dahil geniş kan damarlarının inflamasyona uğramasıdır. Kan damarlarının inflamasyona uğramasına vaskülit adı verilmektedir. Genellikle Asya kökenli bayanlarda bu rahatsızlığa daha sık rastanmaktadır. Hastalık en erken 10 yaşında görülmeye başlar.
Takayasu arteriti, aynı zamanda nabızsızlık hastalığı ve aort kemer sendromu olarak da bilinmektedir. Hastalığı kısaca iki kol arasındaki kan basıncındaki farklılık olarak açıklamak da mümkündür. Rahatsızlık, tedavi edilmediği takdirde ileri seviyelere ulaşabilir ve ölüm ile sonuçlanabilir. Dolayısı ile fark edildiği anda tedaviye başlanması ve gerekli tüm tedbirlerin alınması gerekir. Uzman doktorlar, hastalığın kalpten çıkan ana damarların ve dallarının iltihaplanması sonucunda oluştuğunu ve mutlak suret ile tedavi edilmesi gerektiğini söylüyorlar.
Takayasu arteriti istatiki bir tablo olmamasına rağmen yapılan araştırmalar sonucunda Türk ve Japon bayanlarda daha fazla görülmüştür. Dolayısı ile bu kesimin hastalık riskini daha yüksek oranlarda taşıdığı da bilinmektedir.
Tanı Kriterleri
Hastalık bir çok belirti ile kendisini gösterebilir. Tanının konmasında en büyük rol oynayan belirtiler ise şunlardır;
- Halsizlik,
- Kilo kaybı,
- Ateşlenme
Hastalık, yukarıda belirtilen belirtiler ile kendisini göstermeye başlamaktadır. Zaman ilerledikçe bu belirtiler daha ciddi belirtiler göstermeye başlar. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde damar iltihaplanması daha ciddi bir boyuta ulaşır ve boyunda ağrılara sebep olur. Hastalık, aynı zamanda göğüs ve karın ağrılarına da sebebiyet verebilmektedir. Genellikle hastalar, şiddetli ağrılar sonucunda doktora başvurduktan sonra gerekli muayenelerin ardından durum ortaya çıkar.
Bu tip hastalıklarda bazı farklı bulgularında gelişebildiği görülmektedir. Bunlardan bazıları şu şekildedir;
- Baş dönmesi,
- Geçici körlük / görme kaybı,
- Çeşitli organlarda beslenme bozukluklarına daire belirtilerin gözlemlenmesi
Geçici görme kaybı gibi durumlar, hastalarda büyük paniklere yol açmaktadır. Bu tip durumlar nadir görülse de hastalığın ilerleyen seviyelerinde belirgin bir belirti olarak kabul edilmektedir. Bu tip durumlarda acilen doktora başvurulması ve acil bir şekilde tedavi aşamasına geçilmesi gerekmektedir. Her görme kaybının bu hastalık ile bağdaştırılması mümkün değildir. Öncelikle kapsamlı bir muayene sonucunda teşhis konması gerekmektedir.
Hastalığın teşhisi son derece kolaydır. Kişinin kan damarlarında daralma var ise bu daralma sebebi ile kişinin kan dolaşım sesinde bir farklılık görülür. Çoğu zaman kan dolaşımındaki bu farklı ses bir steteskop aracılığı ile de duyulabilir. Aynı zamanda takayasu arteriti olan pek çok hastada kan basıncının yüksek olduğu gözlemlenmektedir. Dolayısı ile bu durum da bir belirti olarak kabul edilecektir. Doktorun el ile muayenesinin ardından emin olmak adına çeşitli kan testleri yapılır.
Teşhis koymanın bir diğer yolu ise; yine el ile muayeneden sonra hastaya anjiyogrami uygulanır. Bu yöntem ile hastanın kan damarları, bir sıvı enjekte edilmesi aracılığı ile genişletilir ve röntgen ile gözlemlenir. Bu şekilde çok daha net bir tanı konulur.
Tedavisi
Bu rahatsızlığa sahip hastalar, kortizon ile tedavi görürler. Kortizon, bir çok hasta üzerinde başarılı olurken bazı hastalar üzerinde aynı etkiyi göstermez ve rahatsızlık tekrar eder. Bazı hastaların bağışıklıkları kortizona dayanıklıdır. Bu sebeple bu tip hastalar için daha güçlü ilaçlara başvurulması gerekir. Çok ciddi ve ilerleyen durumlarda damar cerrahisine başvurulması gerekebilir. Aynı zamanda sık sık hastanın yüksek kan basıncının yani hipertansiyonunun ölçülmesi gerekmektedir.
Gebelik
Takayasu arteriti olan bayanların gebelikleri son derece riskli geçmektedir. Bu alanda çok fazla veri bulunmamaktadır. Fakat bu hastalığa sahipken gebe kalan bayanlardan bazılarının sağlıklı bir doğum yapabildiği de gözlemlenmiştir. Bu tip durumlarda annenin sıkı bir kontrol altında tutulması gerekmektedir. aksi takdirde hem bebek hem de anne zarar görebilir. Bu rahatsızlığın gebelik esnasındaki en büyük tehlikesi hipertansiyon olarak bilinmektedir. Hastanın sitotoksik tedavi altında olması ve sık sık kontrol edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde anne veya bebek yaşamını yitirebilir.
Aynı zamanda gebelik esnasında yapılan kontrollerin de hayati önem taşıdığı unutulmamalıdır. Gebelik sebebi ile bir takım hormonlarda ve kan değerlerinde değişiklikler görülebilir. Bu değişiklikler, hastalığın takibi için yapılan testlerde yanıltıcı olabilir. Bu sebep ile yapılan testlerin son derece dikkatli bir şekilde incelenmesi ve gerekirse alanında uzman bir profesöre de gösterilmesi gerekmektedir.
Ölüm Riski
Hastalık, tedavi edilmez ise ve ilerlemeye devam eder ise hastanın hayatı tehlikeye girer. Çok ciddi ve ağır sonuçlar ile karşılaşacak olan hasta, en sonunda hayatını kaybedebilir. Bu sebeple bu tip bir durumdan şüphelenildiği takdirde acil bir şekilde doktora başvurmak gerekir. Çeşitli tedavi yöntemleri ile hastalık tedavi edilebilir ve hasta sağlığına yeniden kavuşabilir. Özellikle bayanlarda bu tip risklerin daha yüksek olduğu unutulmamalıdır. Düzenli beslenme ve sağlıklı yaşam tarzına sahip olmayan bireyler için bu tip hastalıklar daha büyük riskler taşımaktadır.