Toplardamar Tıkanıklığı Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?
Özellikle bacak bölgesi üzerinde bir hayli olumsuz etkilere yol açan toplardamar tıkanıklığı; kılcal damarların çatlaması ve bacaklarda yara oluşumu başta olmak üzere birçok soruna sebep olabilir.
İçindekiler
Toplardamar Tıkanıklığı
İnsan vücudundaki yapısal faaliyetler üzerinde olumsuz etkilere sebebiyet vererek birey yaşantısını tehdit edecek bir hal alan hastalıkların önemli bir kısmı damar yapısında bozulmaların meydana getirdiği hastalıklardır. Bu hastalıklardan bir tanesi de toplardamar tıkanıklığıdır.
Tıbbi ismi possttrombotik sendrom olan toplardamar tıkanıklığı; birçok farklı neden sonucunda damarların yapısının bozulmasıyla ortaya çıkan, kan dolaşımı üzerinde engel teşkil eden ve tedavisi geciktiği takdirde hasta yaşantısını tehdit edecek düzeylere gelebilen bir hastalık olarak tanımlanabilir.
Bu aşamada toplardamarların tıkanmasına sebep olan kan pıhtılarının kısa bir zaman dilimi içerisinde yok edilmesinin zor olduğunu ve bu tıkanıklıkların kılcal damarlarda çatlamaya sebep açtığı belirtilmelidir.
Hastalığın vücut üzerinde en büyük tahribatı verdiği bölge şüphesiz bacaklardır. Kan pıhtısının damar kapakçıklarını zamanla tahrip etmesi ve bunun neticesinde kan dolaşımının aksayarak kanın bacaklarda birikmesi bu bölgede morluklar, ağrılar ve yaralar meydana getirir.
Bacak bölgesinde ortaya çıkan tahribatın temel nedeni; damarların tıkanmasına bağlı olarak artan kan basıncının dokuların tolerasyon değerlerinin üzerinde olmasıdır.
Toplardamar Tıkanıklığı Belirtileri
Damar temelli hastalıkların insan vücudu üzerindeki olumsuz etkileri göz önünde bulundurulduğunda hastalığın semptomları üzerinde bilgi sahibi olmak şüphesiz teşhisi dolayısıyla da tedaviyi kolaylaştıran önemli bir faktör olacaktır.
Hastalığın en büyük tahribatı bacak bölgesine verdiği düşünülürse, bacak bölgesinde meydana gelecek olan değişimlerin hastalığın semptomları arasında yer alması şüphesiz yadırganmayacak bir durum olacaktır.
Bu bağlamda bakıldığında hastalığın temel semptomlarını şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Bacak bölgesinde morluklar ve hafif yaralanmaların oluşması.
- Karnın üst bölgesinde pembemsi kızarıklıklar ve dönem dönem keskin ağrılar.
- Özellikle uykudan uyandıktan sonraki ilk birkaç saat içerisinde bacaklardaki ağırlık hissi.
Semptomların genelinin bacak ve karın bölgesinde toplanması, şüphesiz vücudun diğer bölgelerinde meydana gelen tahribatların toplardamar tıkanıklığının belirtisi olmayacağı anlamına gelmez.
Dolayısıyla hastalığın semptomları değerlendirilirken bir ya da iki bölgeyle kısıtlı kalınmamalı vücudun geneli göz önünde bulundurulmalıdır. Kliniksel vakıalar ile yapılan araştırmalar sonucunda; düşük bir olasılıkta olsa da toplardamar tıkanıklığının kol ve boyun bölgelerinde de hastalığın ilerlemesi durumunda morarmalara sebep olduğu tespit edilmiştir.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda; belirtilen semptomlara sahip olduğunu düşünen bireylerin vakit kaybına mahal vermeden uzman hekim kontrolüne başvurması ve muayene olması gerekir.
Hastalık tanısı konurken genellikle renkli ultrason ve MR cihazı kullanımı tercih edilir. Tanı esnasında kullanılan iki yöntem deyim yerindeyse birbirinin tamamlayıcısı rolündedir. Toplardamar tıkanıklığı uzun süredir devam ediyor ve önemli ölçüde ilerleme göstermiş ise MR cihazı kullanılırken hastalık başlangıç aşamasında renkli ultrason ile teşhis edilebilir.
Toplardamar Tıkanıklığı Bitkisel Tedavisi
Hastalığın temelinde yatan faktörler dikkate alındığında, damar yapısını kuvvetlendiren ve pıhtının çözülmesini sağlayan bitkisel kürlerin hastalığın bitkisel tedavi ayağına dahil edilmesi mümkün olacaktır.
Bitkisel tedavi noktasında en etkili kürlerden bir tanesi; sarımsak ve maydanoz ile hazırlanan karışımdır. Bir adet sarımsak, iki demet maydanoz ve iki yemek kaşığı miktarında limon suyu ile hazırlanan bu karışımda belirtilen tüm maddeler karıştırıcı içerisinde toplanır ve üzerlerine iki bardak miktarında su ilave edilir. Malzemelerin birbirine tamamen karıştığında emin olunduktan sonra karışım bir süre dinlendirilir ve öyle tüketilir.
Hazırlanan bu karışımın öğünlerden önce tüketilmesi gerekir. Buna ek olarak bitkisel kürün tüketimi hakkında bilinmesi gereken bir diğer nokta; tüketim sürecinin dokuz günlük bir periyot olduğu ve karışım sarımsaklı şekilde tüketildikten sonra sarımsaksız şekilde tüketilecek şekilde döngülendiğidir.
Bu karışıma ek olarak bireyin öğünlerinde sıvı tüketimini arttırması ve damar tıkanıklığı arttıracak olan doymuş yağlı besinlerden uzak durması gerekir. Bitkisel tedavi yöntemleri ve bireyin yaşantısında yapacağı ufak değişiklikler ile hastalığın etkilerinin azaltılması mümkündür.