Varis Ülseri, Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yolları
Varis ülseri nasıl bir hastalıktır, hangi nedenlerden ötürü meydana gelir, varis ülser nasıl bir yaradır, kendisini gösterdiği belirtiler nelerdir, hangi yöntemlerle nasıl tedavi edilir ve kullanılan bitkisel kürler.
İçindekiler
Varis Ülseri
Varis ülseri toplardamarda biriken kanın oluşturduğu basınç nedeniyle meydana gelen varis neticesinde damar bölgesindeki cildin yapısal bozukluğa uğrayarak yaralı hale gelmesidir. Bu durum genellikle bacaklarda ve çoğunlukla da ayak bileklerinde görülmektedir. Karın içi ülserlerde toplumda görülen bir durumdur. Bu hastalık mutlaka bir toplardamar rahatsızlığı ile ilgilidir ve ülsere neden olan durumun tespit edilebilmesi için yara bölgesiyle kalp arasındaki tüm toplardamar sistemi kontrol edilmelidir.
Ülsere neden olan toplardamar rahatsızlıkları şöyle sıralanabilir:
- Yüzeysel Ven Yetmezliği
- Derin Ven Yetmezliği
- Damar Tıkanıklığı
- Kombine Yetersizlik
Bunlar ülsere neden olan toplardamar rahatsızlıklarıdır. Kombine yetersizlikte bu durumlardan hepsinin ya da birkaçının görüldüğü durumdur.
Ülserin bacakta meydana gelmesi halinde bir takım belirtiler görülerek tedbir alınabilir. Fakat özellikle karın için varis ülserinin belirtisi olmadığı, teşhisi güç oluğu için tespit edilmesinde problem yaşanmaktadır. Ülserin belirtileri:
- Ülserin bulunduğu bölgede derinin kalınlaşarak kahverengi bir hal alması
- Meydana gelen yaranın yeşilimsi ve kırmızımsı bir renkte olması
- Akıntılı olması
şeklinde sıralanabilir. Bu belirtiler hastalığın başlamış olduğunu gösterirler ve mutlaka tedavi altına alınması gereklidir.
Tedavi Yolları
Varis ülserleri tespit edildikten sonra gerekli tedaviye hemen başlanmalıdır. Eğer üç ay içerisinde ülserde iyileşme belirtileri görülmüyor ve bir sene içerisinde de tamamen kapanmıyorsa bu durum daha büyük problemlere sebebiyet verebilmektedir. Bu nedenle tedavisi kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir durumdur. Tedavi gerçekleştirilmezse yara genişleyip, büyür ve iltihaplı bir hale gelerek ağrıya sebebiyet verir. Daha ileri boyutlarda kemiğe kadar ilerleyip kemik iliği iltihabı haline bile gelebilir. Eklemleri etkileyerek bacağın hareketlerini yapmasını engeller ve tedaviye başlansa bile hiçbir zaman iyileşmeyebilir. Bu nedenle varis ülseri kişinin hayatının oldukça olumsuz bir şekilde engelleyecek bir duruma dönüşür.
Kompresyon Çorabı
Bu hastalıkta kullanılan en temel tedavi yöntemi kompresyon (varis) çorabı kullanmaktır. Bu yöntemim kullanılması ülserler üzerinde en etkili olan yöntemdir ve bu hastalığın tekrar ortaya çıkmasını da engellemektedir. Kompresyon çorabı venöz basıncı düşürdüğü gibi kanın damar içerisinden göllenmesini de engellemektedir.
Bu tedavide çorap kalp-damar uzmanının uygun gördüğü basınç derecesinde ayarlanır ve sabah yataktan kalkmadan önce giyilir. Çorap gece yatana kadar mutlaka ayakta kalmalıdır. Etkili bir tedavi yöntemi olmasına rağmen rahatsızlık hissi vermesi, gün boyu kullanılmak zorunda olması eksi yönlerindendir. Çorabın basıncı çok iyi ayarlanmalıdır eksik veya fazla basınçlı çorap ülserin daha da fazla ilerlemessine neden olabilir.
Cerrahi Tedavi
Cerrahi tedavi yaranın durumuna göre radyal yakım şeklinde veya yarayı tıraşlama metoduyla gerçekleştirilebilir. Pek tercih edilen bir yöntem değildir.
Hiperbarik Oksijen Tedavisi
Ülser bulunan bacak yüksek basınçlı oksijen bulunan özel bir bölüme yerleştirilerek birkaç saat boyunca yüksek basınca maruz bırakılır. Bu aynen kompresyon çorabı gibi hem baskı uygular hem de oksijenin yardımıyla yaranın iyileşme sürecini hızlandırır.
Tüm bu tedavilerden sonra yara kapansa bile yüzde otuz — kırk gibi bir oranda yaranın tekrar oluşması mümkündür. Bu nedenle varis çorabı giyilmeye devam edilmeli ve ülsere nenden olan ve altta yatan damar hastalıkları mutlaka tedavi edilmelidir.
Bunların dışında varis ülseri için bazı bitkisel tedavi yöntemleri de kullanılmaktadır. Bu metotlar ülserin iyileşme sürecine destek verebilir ve daha hızlı iyileşmesini sağlayabilir.
Şeker kürü
- Yeteri kadar bal
- Yeteri kadar şeker
- Kuru yara bezi
Ülser yarası olan bölge iyi bir şekilde temizlenir. Hiçbir iltihap akıntı kalmayıncaya kadar temizlenen bölgeye büyüklüğüne göre bal dökülür. Bu balın üstüne yeteri kadar beyaz şeker dökülür. Burada dikkat edilmesi gereken şey şekerin sadece yaranın üstüne değil iç kısımlarına erişecek şekilde dökülmesidir. Şeker iç kısımlara kadar ulaşmalıdır. Daha sonra bu karışım temiz bir bez yardımıyla sıkıca sarılır. Daha sonra bandaj çıkarılır. Bandajın çıkarılması yavaşça değil sertçe gerçekleştirilirse daha uygun olur. Günde iki sefer yara iyileşinceye kadar devam edilir.
Alerjik reaksiyonlar dışında herhangi bir yan etkisi yoktur.