Akciğer Atardamarı İşlevi, Doğabilecek Hastalıkları ve Tedavi Yolları
Akciğer atardamarı vücudumuzda tek pis kan taşıyan atardamardır. Diğerlerinden ayrılan bu özelliğiyle beraber hayati önem taşıyan bir yapıya sahiptir.
Akciğer atardamarı diğer damarlar incelendiğinde oldukça farklı bir yapıyla karşımıza çıkıyor. Çünkü diğer atardamarlar kalbin pompaladığı temiz kanın vücutta dolaşmasını sağlar.
İçindekiler
Akciğer Atardamarı
Akciğer atardamarı olarak bilinen ve kalbin sağ karıncığından pompalanan kanı alarak akciğere aktaran damardır. Vücudumuzun en önemli arterleri arasında yer alması ise şaşırtmamalıdır. Tıbbi literatürde Pulmoner Arter ismiyle anılırlar ve insan hayatındaki önemleri büyüktür. Yalnızca fetus için Umbilikal Arter ile benzerlik gösterir ve diğer atardamarlar haricinde bir görev üstlenmiştir.
Kan aktarımı için atardamarların görevi oldukça basittir. Oksijen ile buluşmuş olan değerleri yükselmiş kanı alarak tüm vücudumuza dağıtırlar. Böylece tüm organlarımız için yeteri kadar besin miktarı içeren kan dolaşımda olmuş olur. Organların gelişimi ve vücudumuzun genel sağlığı için bu önemli bir unsurdur.
Tabi ki toplardamarlar ve atardamarların görevi merak edildiğinde farklı ayrıntılarla karşılaşabiliyoruz. Bunlardan en basitini ise kalp ile akciğer arasındaki bağlantıda gözlemliyoruz. Akciğer atardamarı olarak bilinen Pulmoner Arter diğerlerinin aksine alışık olmadığımız biçimde oksijenlenmemiş kanı taşımakla yükümlüdür.
Akciğer Atardamarının Görevi ve Bağlı Hastalıkları
Vücudumuzda muntazam bir sistemin olduğundan şüphe yok. Hepimiz için Fetus evresinde geçerli olan ve oksijenlenmemiş bir kanı taşımakla görevli damar tanımını yapmak mümkündür. Tıpkı ona benzeyen bir atardamar ise yaşamımız boyunca farklı bir yoldan kanı aktarmakla görevlidir.
Alt ve üst toplardamarlar aracılığıyla kalbe ulaştıktan sonra kalbin sağ kulakçığına geçen oksijenlenmemiş kanların sağ karıncığa gittiği saptanır. Buradan ise akciğer atardamarı tarafından alınarak akciğere ulaştırılır. Kirli kan taşıması ise diğer atardamarlardan en bariz özelliği olarak bilinir.
Temel anlamda kalbe bağlı damarları teorik bir biçimde incelediğimizde aradaki farkı gözlemlemek mümkün olacaktır.
| Sağ Kulakçık | Ana toplardamar bağlıdır |
| Sağ Karıncık | Akciğer atardamarı bağlıdır |
| Sol Kulakçık | Akciğer toplardamarı bağlıdır |
| Sol Karıncık | Aort atardamarı bağlıdır |
Vücudumuzda kirli kan taşıyan tek atardamar olarak tanımlanan Pulmoner Arter bu gibi ilginç bir göreve sahiptir. Tanım olarak baktığımızda oldukça kısa ve bodur bir damar tipine sahip olduğunu söylemek mümkündür. Sağ karıncık tabanında yer alan ve 5 santimetre uzunluğa sahip olan bir yapıya sahiptir. Pulmoner gövde aynı zamanda 3 santimetre bir çapla damarın başlangıcı olarak rahatlıkla görüntülenebilir.
Akciğere atardamarı kirli kan taşıyan ve bu aşamada neden sorularını beraberinde getiren bir yapıdadır. Genellikle sık görülen akciğer atardamarı rahatsızlığı için PTE tanımı yapılabilir.
- PTE (Pulmoner Tromboemboli)
Bu rahatsızlık kalpten akciğere giden ve kirli kan taşıyan atardamarın tıkanması olarak tanımlanabilir. Genellikle kan pıhtısından kaynaklanan bir sorundur. Bacağınızdaki toplardamarların dahi sorunu tetikleyebileceğini unutmamak gerekir.
Akciğer Atardamarı Rahatsızlıklarının Tedavisi
Akciğer atardamarında tıkanıklık teşhisi konulduğunda sürecin bile ciddi bir öneme sahip olduğunu söylemeliyiz. Erken teşhisin hayat kurtardığı hastalıklardan birisidir. Akciğer atardamarında kirli kan taşıyan arter tıkanabilir. Burada bir pıhtı atması veya kanın pıhtılaşarak damarı daraltması sorunların başlangıç seviyesine gelmesini sağlar.
Akciğer atardamarında tıkanma erken teşhis ile müdahale edildiği an %3 ölüm oranı ile nadir kayıplara sebep olmaktadır. Fakat tıkanıklığın fark edildiği andan itibaren ilk saat çok önemlidir. İlk saatlerde müdahale edilmesi ve ilaç ile pıhtının eritilerek açılması gerekmektedir. Eğer bu işlem uygulanmazsa ölüm oranının %30, inme gibi ciddi fizyolojik sonuçların ise %50’nin üzerinde görülmesi olasıdır.
Akciğerde atardamar tıkanıklığı yalnızca ana arter üzerinde de gözlemlenmeyebilir. Birçok kişinin kılcal damarlarına kadar belli tıkanıklıklar saptanmıştır. Bunun ötesinde risk faktörlerini daha da arttıran detayları önemsemek gerekir. Zira hastaların büyük çoğunluğu akciğer atardamarında tıkanıklık olduğunun farkına varmadan hastaneye gelirler. Risk oluşumunu ve seviyesini arttırmasını ise kanser, travma, gebelik, şişmanlık, kronik kalp hastalıkları, akciğer hastalıkları, uzun süre sabit yatmak, kan hastalıkları, genetik damar rahatsızlıkları ve daha önce ailesinde ya da kendisine inme öyküsü bulunan hastalar dikkat etmelidir. Olası bir akciğer atardamarı tıkanıklığı geç müdahale edildiğinde kötü sonuçlar doğurabilir.
(Sizin oyunuz ilk olsun)
Loading...