Koroner Damar Hastalıkları Belirtileri ve Tedavileri Nelerdir?

Kalbin beslenmesinden sorumlu koroner atardamarının çeşitli nedenlerden ötürü deforme olmasına bağlı olarak ortaya çıkan hastalığın en ciddi semptomu kalp krizidir ve bu semptom ölümcül nitelik taşır.

Koroner Damar Hastalığı ve Belirtileri

 Hastalığın esasını oluşturan yapı üzerinde bilgi sahibi olmanın hastalık üzerinde yetkinlik doğurduğu ve koroner damar nedir sorusuna verilecek yanıtın; koroner damarlar kalbe oksijen ve besin taşınması görevlerini üstlenen atardamarlardır olduğu göz önünde bulundurulursa atardamarların yapısından bahsedilmesinin gerekliliği görülecektir. 

Atardamarlar; iç, orta ve dış çeper olmak üzere üç katmanlı kalın bir çepere sahip olmasına rağmen oldukça esnek bir yapıdadır ve bu durum kan akışının sekteye uğramadan devam etmesinin sağlanması açısından oldukça önemlidir.

Koroner damar hastalığın temelinde ise atardamarların esneklik özelliğini kaybetmesi ve bunun neticesinde genişleme ya da daralma yaparak kan akışına uyum sağlayamaması gelir. Diğer bir ifadeyle; hastalığın nedeni ateroskleroz yani damar sertlemesi dolayısıyla kalbin oksijen ve besin yönünden yetersiz kalmasıdır. 

Hastalığın belirli risk grupları içermesine rağmen yaş ya da cinsiyet ayırt etmeksizin görülebilme olasılığının da olduğunu belirtmek gerekir. Elbette çeşitli risk faktörlerini barındıran bireylerin diğerlerine kıyasla hastalık ile karşı karşıya kalma olasılıkları daha fazladır. 

Hastalığı doğrudan oluşturmamasına karşın hastalığa zemin hazırlayan risk faktörlere sahip olan gruplar şu şekilde sıralanabilir:

  • Kadın bireylerde 60, erkek bireylerde ise 70 yaş üzeri olmak.
  • Bireyin vücut kitle indeksinin üzerinde kiloya sahip olması ve buna ek olarak gün içerisinde yeterince hareket etmemesi.
  • Geçmiş dönemlerde birinci ya da ikinci derece akrabaları arasında koroner damar hastalığı geçiren dolayısıyla da genetik yatkınlığı bulunan bireyler.

Uzmanların bir kısmı genetik yatkınlığı hastalığın nedenleri arasına dahil etse de, genel kanı risk faktörlerine dahil edilmesi yönünde birleşir. Bunun nedeni ise; genlerin hastalık üzerindeki etkisinin bilimsel olarak kanıtlanmamış olmasıdır.

Semptomlar açısından bakılacak olursa koroner damar hastalığının fark edilmesi kolay bir rahatsızlık olduğunu söylemek yanlış olmaz. Hastalığın semptomları genellikle gayet açık olup bireyin fark edeceği düzeydedir. 

Hastalığın teşhis ve devamında tedavisini kolaylaştırıcı etki yapan semptomlar:

  • Kalbin oksijen ve besin açısından yetersiz kalması neticesinde ortaya çıkan sıkışma şeklindeki göğüs ağrısı semptomların başında gelir. Bu ağrı zamanla sol kola uyuşma hissi verecek şekilde yayılarak dönem dönem bireyi rahatsız eder. Eğer hastalık ilerlediyse sıkışma ve uyuşma şeklindeki bu ağrıların görülme sıklığı artacaktır.
  • Özellikle spor ya da basit egzersizler yapan bireylerin bu faaliyetleri sırasında olağanın dışında çabuk yorulması ve anlık halsizlik hissi de semptomlar arasındadır.
  • Hastalığın en önemli belirtisi ise şüphesiz kalp krizidir. Genç yaştaki bireylerde görüldüğü takdirde %70-75 oranında ölümcül olan kalp krizi, hastalığın son evresinde ortaya çıkar. Bir başka ifadeyle; kalp krizi görülen bireylerde koroner damar tamamen tıkanmış ya da tıkanmak üzeredir.

 Hastalık hakkında genel ifadeler verdikten ve semptomlar üzerinde durduktan sonra problemi doğuran nedenlerden bahsetmek gerekir.

Koroner Damar Hastalığı Nedenleri ve Tedavisi

 Damar hastalıklarının tümünde olduğu gibi koroner hastalığında da sorunu doğuran nedenlerin tümünün ortak noktası; damarların tıkanmasına yol açmaları ve esneklik özelliklerini kaybettirmeleridir.

Bu bağlamda hastalığın nedenleri;

  • Yüksek Tansiyon:
  • Kolesterol
  • Şeker Hastalığı
  • Yanlış Beslenme Tarzı
  • Alkol ve Sigara Tüketimi

şeklinde listelenebilir.

Burada yüksek tansiyona ayrı bir parantez açmak gerekir. Yüksek tansiyon yani damar içerisinde yüksek kan basıncı diğer faktörlerle birleştiği takdirde hastalığın oluşumunu tetikler. Örneğin; sağlıklı bir bireyin dolaşım sisteminde dönem dönem kan basıncının artması olağan bir durum olarak karşılanabilir.

Fakat, kolesterol damar yapısını bozmaya başlamış ve damarlarda az da olsa tıkanmaya sebep oluyor ise yüksek kan basıncı çeperlerin yapısını tahrip ederek esneklik özelliğinin büyük ölçüde ortadan kalkmasını sağlar.

Diğer ilgi çeken faktör ise şüphesiz yanlış beslenme tarzıdır. Bireyin doymuş yağ yönünden zengin besin tüketimine ağırlık vermesi damar sağlığı açısında büyük bir problem teşkil eder. 

Tüm bu faktörlerin bir araya gelmesi ise hiç şüphesiz bireyin kalp ve damar sağlığının bozulmasını kısa süre içerisinde sağlayacaktır.

Hastalık damarın geneline yayılmamış ise öncelikli olarak ilaç tedavisi seçeneği değerlendirilir. Fakat, hastalık ciddi boyutlara ulaşmış ve vakit kaybetmeden müdahale gerektiriyor ise cerrahi müdahale tercih edilir.

Elbette bireyin yaşantısında yapacağı düzenlemeler de (Örneğin; gün içerisinde daha fazla hareket ederek kalbin tempo kazanmasını sağlamak.) tedavinin başarıya ulaşmasını kuvvetlendirecek etkenler olarak ifade edilebilir.



Kullanıcı Yorumları ve Oyları 1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (Sizin oyunuz ilk olsun)
Loading...

© 2017-2024 – Kan damarları ve Hastalıkları

Bu sitedeki tüm makaleler tamamen bilgilendirme amaçlıdır! Anlatılan tedavi yöntemleri, ilaç isimleri ve beslenme önerileri doktor ve diyetisyen kontrolü olmadan uygulanmamalıdır. İletişim ve Reklam Formu